AB Eski Bakanı Egemen Bağış, “Biz Orta Asya’dan çıkmışız ama biz hep Batı’ya yönelmişiz. Bizim Kızıl elmamız Viyana olmuş. 3 kere kuşatmışız. Hep Batı’ya gitmeye çalışmışız” dedi.
İstanbul Aydın Üniversitesi bir ilke imza atarak okulun Batı Uygulama ve Araştırmalar Merkezi’ne bağlı “Batı Platformu” adıyla yeni bir düşünce kuruluşunu (think tank) hayata geçirdi.
Batıyı tanımak ve Batı’nın ne olduğunu anlamak amacıyla oluşturulan bilgi üretme ve analiz merkezinin kurucuları arasında akademisyenlerin yanı sıra, eski bakanlar, milletvekilleri yazar ve çeşitli inanç gruplarının temsilcileri de bulunuyor.
İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı Dr.Mustafa Aydın, “Batı dışında Batı’nın akademik düzeyde çalışılması Dünya’da ender rastlanan bir durum. Hatta bir ilk denebilir. Batı Platformu’nun ne denli önemli olduğu çok kısa sürede görülecektir”dedi.
Düşünce kuruluşunun tanıtım toplantısı ‘BATI BİZE NE SÖYLÜYOR?’ başlıklı oturumla gerçekleştirildi.
Toplantıya İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı Dr.Mustafa Aydın,AB eski Bakanı Egemen Bağış, İstanbul Boğazı Belediyeleri Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen katıldı.
Platformda konuşan Dr.Mustafa Aydın, “Maksadımız; ülkemize,devletimize katkı sağlamak, arkadan gelen nesle ışı tutmak. Batı’yı biraz masaya yatırarak bu konuyu inceleyelim diye bu platformu kurduk. İçinde bulunduğu coğrafyanın da üzerine yüklenen bilgiye katkı yapma sorumluluklarının kendi payına düşenini yerine getirmek için İstanbul Aydın Üniversitesi’nin kurduğu Batı Platformu, Batı Dünyası üzerine düşünce dünyasını bu bağlamda zenginleştirecek çok önemli bir girişim” ifadelerinde bulundu.
“ Hep Batı’ya Gitmeye Çalışmışız”
Toplantıda konuşan ve Türkiye’nin Doğu ile Batı’ya aynı derecede önem verilmesi gerektiğini söyleyen eski AB Bakanı Egemen Bağış, “5 sene boyunca Türkiye’nin AB nezdindeki baş müzakereciliğini yürüttüm.Bu süreçte kendime sorduğum bir soru vardı;Biz gerçekten Batılı mıyız,Avrupalı mıyız?Benim kendi kendime geldiğim sonuş şu oldu. Biz ne Batılıyız ne Doğuluz. Ne Kuzeyli ne de Güneyli. Tarih boyunca da hep bir geçiş noktası olmuşuz. İpek yolu ticaretinden tutun, enerji kaynaklarına biz hep arz –talep arasında bir köprü olmuşuz.Ama tarihin belli kesimlerinde Doğulu kesimlerimiz öne çıkmış, belirli kesimlerinde Batılı yönümüz öne çıkmış. Bugünde aynı gitgelleri yaşıyoruz. Madem biz köprüyüz-coğrafya da bizi buna zorluyormış,köprünün güçlü olabilmesi için 4 sağlam ayak üzerinde kurulu olması gerek.Yani bizim Doğu – Batı – Kuzey – Güney ayaklarımızın güçlü olması gerek. Türkiye 50 yıla yakın bir süre sonra AB’den müzakere tarihi alabildiği bir dönem, İslam Konferansı Genel Örgütü Genel Sekreterliği’ne bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı seçildi. Görüldüğü gibi Batı güçlü olduğunuz zaman Doğu’da da güçlü oluyorsunuz. Tarihimze baktığımızda da; Biz Orta Asya’dan çıkmışız ama biz hep Batı’ya yönelmişiz. Bizim Kızıl elmamız Viyana olmuş. 3 kere kuşatmışız. Hep Batı’ya gitmeye çalışmışız” dedi.